Bu Yüzden İnsan Yalnız İdame Ettiremez Hayatını
İnsan neden yalnız idame ettiremez hayatını? Neden hayatında sürekli birileri olmalıdır da birbirlerini anlamaya çalışırlar kısa hayatlarının uzun parçalarında? Yorgun düşmezler mi ya da kaçma fikri olmaz mı akıllarının bir köşesinde? Anlaşılamadığını hissettiği anda genellikle kaçar insan. Yok olur karşısındakinden bence ve hatta bazen kendi hayatından bile yok olur bir parçası karşısındaki insandan kaçarken.
Huzurun olduğu yerde yaşamak isterler. Peki, iç huzuru? İç huzurunu bulamayan biri, nerede yaşar ki? Yaşadığı yer iyi gelemez ona. Anı yakalayamaz ve anılara dönüşebilecek ana ulaşamaz. Anlarda ve anılarda birilerine ihtiyaç duyar insanlar. Şahit olması lazım sonuçta birilerinin yoksa yaşananların ne önemi kalır ki? Bu yüzden insan yalnız idame ettiremez hayatını.
Her hareketin, her kelimenin bir sonucu varken ve her insan birbirinden çok başkayken anlaşılmaya çalışmak en büyük yüküdür hayatın. Çünkü kimsenin yaşadığı diğerinden ağır değildir bilinenin aksine. Herkesin anları, anıları kendi yüküdür aslında. Birileriyle hafifletmeye çalışır sadece ve kendi duvarlarının sınırlarını zorlar aslında. Duvarları var herkesin. Kimininki kağıttan daha ince gibiyken kimininki Çin Seddinden daha kalın. Buna rağmen kendisini anladığını düşündükleri insanlara yok ederler o duvarı ve duvarlarını indirdikleri kişilerden zarar görünce ise kaybolurlar.
Kaybolmak sadece fiziksel midir? İnsanlar sadece fiziksel olarak mı kaybolurlar? Aslında o bulunmanın en kolay yoludur. Düşüncelerde kaybolmak ise en zorudur genelde. Düşüncelerinde kaybolan insanlar aslında en zor kendini bulunanlardır. Hatta bazen onlar bile kendilerini bulamazlar. Boşluktadırlar, birinin kendisini anlayıp çekip çıkartmasını isterken aslında kendilerini anlayıp çıkabileceklerinin farkında değildirler. Bu yüzden insan yalnız idame ettiremez hayatını. Birilerinin kendisine bir ışık yakabilmesi için.
Yorumlar
Yorum Gönder