Fotoğrafın Ardından

Bir pasta hatırlıyorum. Seneler öncesinden parıldıyor aklımın bir köşesinden tadı, günü, anı. Şu anda yanımda olmasını çok istediğim birinin pastası. Sabahtan ufak bir heyecanla yapılmış evdeki bir kaç malzemeyle. Belki çok matah bir şey değil ama seneler sonrasında bir anda ışık gibi yanacak kadar akılda kalıcı ana sahip. Kırmızı-beyaz kareli bir örtünün üstünde duruyor pasta, arkasında oturuyor doğum günü olan kişi. Mum ışığı yansıyor yüzüne, gülümsüyor gözlerini kapatırken. Ne dilediğini hiç bilmeden ve artık hiç bilemeyecek olmanın tarifsiz hissiyle yansıyor bir fotoğraf karesine. Seneler sonra bir hatırlatıcıyla çıkıyor bu fotoğraf gün yüzüne. Hem o günkü mutluluğu hatırlatıyor hem de artık bedenen yanında olmadığının acısıyla geliyor karşıma. En çıkmazda hissedilen günlerde geliyor genelde o kişi akla. Hazır canın yanıyorken haberin geldiği günkü acıyı da hissettiriyor. Bir telefon konuşmasını hatırlıyorum, ne öncesi ne de sonrası var hafızamda. Sadece karşıdan gelen ses var...