ocak dokuz buçuktan on
Ansızın gelen boşluk hissi. Merhaba sevgili okur, Ben bugün buradan yazıyorum size. Bu sefer bu yazı siz okuyun diye değil, içimdeki boşluk hissinden. İçimdeki yalnızlıktan, hevessizlikten. Nasılsın faslını hızlıca geçiyorum bu gece. Çünkü bugün ben nasıl’ım onu bilmiyorum. Biraz geçmişe baktığım, biraz heveslendiğim konuları gözden geçirdim. Sanırım zaman yine bana geçirmiş dediğim bir gecedeyim..:,) Şu sıralar dışarıya bir şey belli etmeden yaşamanın ağırlığındayım. Hani 2024 benim yılım olacaktı diye isyanlara başladığım, bazen pıt pıt göz yaşlarını yaşadığım bir süreçten geçiyorum yine. Bugün telefonda, kötü giden bir şey yoksa her şey iyidir diye öğütmeler verirken nasıl bir anda düştüğümü çözmeye çalışıyorum. Cümleler kuramıyorum, kurduklarım da anlam biçiminden devrik oluyor zaten. Güçlü gözüktüğüm için etkilenildiğini söylenen zamanlardan sonra nedenini anladığım ve anlayamadığım şeyler sonucunda yaşanan hevessizlikle benim de gücümü kaybettiğim bir andayım. Bir şarkı, bir döngüde şu anda. Dünyanın en neşeli melodisinin üstündeki ağlama sesleri garipsememe sebep oluyor kendimi. Birkaç gün sonra dönüp baktığımda nasıl da güzel düşmüşüm ve sonra toplamışım diyeceğim bir gecedeyim. Ne anlatacağımı bilmeden, aklıma gelenleri döktüğüm bir andayım. Kendi kendimi mi çekiyorum diye düşünüyorum. Ama bence hayır bunun cevabı bir yandan. Sadece sanırım umutlarım kırıldı tekrar, bundan dolayı olabilir bu aşağıya el sallayışım. Alınmış ve verilememiş bir hediyeyi görünce yaşadım bu minik depremi galiba. Boşluk diye tabir ettiğim yer kırıldı bir anda cam misali. Sakince çekmecemi kapattım ve L koltuğun birleşim yerinde buldum kendimi. Neden diye sorma, bilmiyorum. Sadece, daraldı ruhum buralarda yolunda gitmesini istediğim ve gitmeyen şeylerden dolayı. Kaçak cevaplar verdiğim, konuları dağıttığım bir zamanın içindeyim. Konuşmak dahi istemeyip aynı zamanda da bağıra çağıra içimdeki her şeyi ortalığa saçmayı istiyorum. Ne garip bir çelişki değil mi? An’dayım diyemiyorum. An bile doğru gelmiyor çünkü. Çizdiğim bir resim var. Turuncu. O resmin üstündeki gibiyim. Eksik parçalarım var. O parçaların neler olduğunu gayet iyi bildiğim ve tamamlamak için benim bir şeyler yapmamın yeterli olmadığını bildiğim. Baktım olmadı, denedim olmadı yine demişler. Tam olarak bu durum aslında. Bu sefer sadece ben denememişim gibi gelmişti. Neyse. İyi geceler sevgili okur, iyi yolculuklar yolunda.
Yorumlar
Yorum Gönder