Baktıklarımız ve Gördüklerimiz Aynı Değilmiş
"Ona çok bakmıştım ama ilk kez gördüğümü anladım." Bir kitaba hem başlamak hem de bitirmek isteseydim bu cümleyle olurdu. Tüm hikayede, baktıklarımızın ardında olanları görmemiştik sonuçta. İzlemiştik, yazıp çizmiştik, okumuştuk, belki de hissetmiştik ama eksik parçaları asla görememiştik. Bir insana ilk bakışınız değil, son bakışınız önemli olurmuş daima. Süreçte fark edemediklerinizi görürmüşsünüz. Bu yazı biri için değil, öyle hissettirildiyse eğer, birileri için. Kucağımda toplanmış hikayeler var. Bazıları benim, bazıları bana anlatılan. Fakat hepsinde ortak bir son var, vedalar. Bu vedalar bazen duygulara edilmiş, bazense anılara. Bahsedilirken ise ses titremiş, kan çekilmiş ama genelde ödün verilmemiş hikayeden. Çok bakılmış ama hep en sonunda görülmüş. Görülenler ise hikayelerin hep akışını değiştirmiş. Gerçekten birbirini ilk bakışta görenler de varmış. Onlar, devam etmiş hikayelerine. Çünkü genelde birbirlerine, görülebilmeleri için izin vermişler. Bir de asla izin ...