Gece Yarısı Sohbeti-5

 Uzun araların dönüşlerinde anlatacak hikayeleri birikirmiş insanların kucaklarında. Merhaba sevgili okur, ben uzun bir aradan sonra hikayelerle geldim yanınıza. Elime kağıt kalem alıp karalamayalı, oturup bir şeyler yazmayalı baya zaman geçmiş. Bu gelişimde artık hak edişlerimi ve ettiğimi düşündüklerimi anlatacağım size. Acı, hüzün, yalnızlık, hayal kırıklıkları olmadan. Aksine, onların sonucunda gerçekleşen iyi, güzel, tatmin edici şeylerden ve hislerden bahsedeceğim.

Yaklaşık 2 senedir bazen aralar vererek bazen ise sık sık bir araya gelişlerimiz oldu. Bunun tek sebebi, yazmak ve anlatmak eylemlerinin; başkalarının eylemlerinden dolayı oluşan hislerimden beni kurtarması ve rahatlatıyor olmasıydı. Son verilen ara'mızda yine üzüntülerim, hayal kırıklıklarım ve yalnızlıklarım oldu kucağımda. Bir akşamsa sırtımda hörgüç gibi, göğsümde taş gibi taşıdığım bu yükleri ansızın yere bırakma kararı aldım. Yeni'ye, yeni gelenlere açtım kucağımı. Aslında burada başladı her şey. Öyle çok özlem duyuyormuşum ki iyi giden şeylere, geldiklerinde fark ettim. Bir yandan hala nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum size güncel olarak yaşadıklarımı ve hissettiklerimi. 

Kucağımda sanki bir demet çiçek duruyor, her renkten, her türden varmışçasına. Hepsi bir şeyi temsil ediyormuş gibi hissediyorum. Kimisi geçmişteki anılarımı, kimisi gelecekten olan umudumu temsil ediyor ve ben ise kendimi tüm demet gibi hissediyorum. Olumsuzun ve olumlunun, iyinin ve kötünün, heyecanların ve korkuların, kahkahaların ve gözyaşların bir araya gelmesiyle oluşmuş renk paletiymiş gibi hissediyorum. Ateştim, kor oldum, kül oldum ve küllerimden doğuyorum demiştim bir yazımda. Küllerimden doğduğum evrede hissediyorum kendimi artık. Biri ve birileri, olanlar ve olaylar artık bana pozitiflikleriyle geliyorlar, yere bıraktıklarımın ardından. Gelen her negatife ölü taklidi yapıyorum artık. Hayatta üzülecek şeylerin olduğunun farkındalığını hala kaybetmedim ve kaybetmeyi de düşünmüyorum. Fakat artık hayatın sadece üzüntülerden oluşmadığının farkındayım. Kısa bir hayatın uzun bir parçasında artık mutluluğa odaklıyım. Aldığım her nefesin kıymetini, fütursuzca attığım kahkahaların özgürlük hissini, iltifat duyunca yüzüme yerleşen ufak gülümsemenin pembeliğini ve yaptığım her şeyde hissettiğim o heyecanın değerini daha da çok bilmeye çalışıyorum. Bundan dolayı, hayatımda bana iyi gelmeyen her şeyle aramda kalın bir çizgi var artık. Bile isteye çizdiğim bu çizgiden o kadar memnunum ki. Kendime değer verdiğim bir yolda ilerliyorum. İşin en güzel yanı ise, bu yolda bazı insanların da yanımda olduğunu biliyorum. Bana yük değil, destek olan insanların olduğunu bilmek ise olduğum demete daha da fazla çiçek eklenmesine sebep oluyor. Her şeyi tamamıyla içimden nasıl geliyorsa o şekilde yapıyorum. Fırtına sonrası bulutların ardından ortaya çıkan güneşi hissediyorum tamamen. Güneş ışınlarının tenimde bıraktığı o huzur dolu sıcaklığa teşekkür ederim. Hissettiğim her şeye teşekkür ederim. Yaşadığımı her zerremle hissettiren her şeye ve herkese de teşekkür ederim. 

Sona doğru gelirken sevgili okur; sizi siz yapan, iyi kötü hayatınızda iz bırakmış, sizi büyütmüş ya da büyümek zorunda bırakmış her şeye ve herkese teşekkür etmenizi öneririm. Çünkü tüm değişim bir teşekkürden ve bazen bir affedişten sonra başlayabilir. Umarım sevgiyle, iyiyle ve iyiliklerle dolu bir yolculukta olursunuz. İyi geceler.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gece Yarısı Sohbeti-6

Anlatışlar, Konuşmalar ve Konuşulamayanlar

Yirmi Üç