İnişler ve Çıkışlar: Denge Meselesi
İnişler ve çıkışlar. Gün içinde yaşanan duygu değişimlerinin en kolay anlatım hali aslında. Kelimelerin ve davranışların bize oynadığı oyunlar gibi değiller mi? Bu durum sadece insanın olan olayları, olguları ne kadar önemsediğine göre değişiyor bazen fark edemesek de. En değerli olan şey ne peki; kendin misin yoksa başkalarından kaynaklı yaşadığın durumlar mı?
İnsan, kendine vermesi gereken değerin ne kadar farkında? Yakın çağımızın ve yaşadığımız kuşağın en temel iki garip açığı burada başlıyor işte. Bir kısım kendisine aşırı değer verip dünyanın en vurdumduymaz kişisine dönüşürken diğer kısım ise aksine kendisinin çok değersiz olduğunu, bir işe yaramadığını düşünüyor. Büyük bir dengesizlik söz konusu. Bu iki insan karşılaştığında ise bir taraf için yıkım gerçekleşirken diğer taraf için büyük bir zevk alma durumu çıkıyor ortaya ve hiçbir dengesi olmayan, yıkıcı bir iniş-çıkış meselesi yaşanıyor.
Kelimelerin oynadığı oyunlardan ibaret olduğunu biliyoruz düşüncelerimizin ve duygularımızın. Bu kelimeler sonucunda belirliyoruz duygularımızı. Ne kadar geçiriyoruz akıl dediğimiz süzgecimizden? Ne kadar ölçüp tartıyoruz yapacağımızın davranışların sonuçlarını? Olayların ve durumların bizi etkilediği kadar başkalarını da etkilendiğini fark etmeliyiz artık. Kendimize verdiğimiz değer kadar başkalarına da değer vermeliyiz ve başkalarına verdiğimiz değer kadar kendimize de değer vermeliyiz. İnişler ve çıkışların olmasından dolayı denge içerisindeyiz ve dengemiz devamlılığımız için gerekli.
Peki sen sevgili okur, ne kadar farkındasın kendi değerinin? Ne kadar ölçüp tartıyorsun olan şeyleri?
Yorumlar
Yorum Gönder