Kabulleniş
Büyük inkar dönemlerinin sonunda kabulleniş denilen bir sessiz limana varılıyor, başka bir yola çıkmak için. Belirsizlikleri bir sonuca vardırıp o sonucu inkar ediyor insan işine gelmediğinde. Sonrasındaysa farkına varıyor Hümeyra'nın şarkısındaki gibi "Artık demir almak günü gelmişse zamandan/ Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan". Belirsizlikten başka bir belirsizliğe yol alış var aslında. Arada bir es verilir, o es'tir kabullenişi. İyiyi-kötüyü, doğruyu-yanlışı yaşatıldığı kadar kabul etmiştir aslında kendi içinde. Kabulleniş anlarında beklenenden çok daha fazla yanar can. Çünkü ya yaşansaydı ya olsaydı sorularıyla baş başa kalınır bu dönemin içinde. Peki ya cidden yaşansaydı ne olurdu? Yine bir meçhulün kapısını aralıyor işte insan kendine. Kapattığımızı sandığımız ve aslında fark etmeden aralık bıraktığımız kapılar var. O kapılar büyük kayıplardır aslında, bilerek kaybettiğimiz. Hislerimizin dahil olduğu, özümüzde kaldığımız anlardır. Hissetmekten ve yaşam...